Wednesday, January 1, 2020

SERAP ERDOĞAN - IN TURKISH



SERAP ERDOĞAN

Kenar Mahalle Baskisi

Bu yüzümün kenarda duruşu
Bütün ırkları kırpıp ben etmiş zalim
Bu kapının açılmaktan hiç edilmişi
Yaralar çağına değememişi

Uzunca ovduğum bu yenisi al
Son baskıya yetişememişi kendimin
Bu çadırını kendi örmüş allığı tenimin
İncelmekten kopmaktan anlamamış bildiğin

Sonrasız sanmışın birisi bu da
Durmadan ellemiş çocukluğunu
Uzadıkça kırılmış ikliminin bilgisi
Yeni taşınmış mahalleye
Üç sayfa sokak görmüş gözleri

Yancı, kaba, ötekidir beriki
Keten mavisine beyazını göstermiş
Aklından emdiğini bileğine sağdırmış
On devlet maaşını işportaya gördürmüş
Ne çok sürmüş matbaaya direnci.

Götürün sonuncuyu, kalbi gezmiş içerde
İlk baskımı ısmarlamış hergele
Aklımdan çocuk yapacağım, zehir de
Okumayacak sonunda onu da kimse.









Tezgâhtar

Şimdi sen martısız şakağında bir şehrin
Patlayacak uyku gibisin çok erken
Şimdi sen kasalarında kart okuru mağazaların
Ömrünü katlayıp raflara uykunu raflara
Serdiğin uzaklık aklında buruşarak
Aşkını askıdan düşüreceksin

Yakanda adın gibi bir çorak yazı
Yalnız kapıda öten mavi boyalı kuşla
Gidenlerin üst üste kaç mevsimi giydiklerini
Caddenin kaç yaradan yapıldığını bilmeyeceksin

Geçirgen bir kımıltıya sarılısın, keten dokumalarda defo
Seni kasadan hasarsız geçirmeyecekler
Yokuşunu tamir ederek
Etiketinde kanamış harfleriyle sırtının
Depodan eski bedenini getireceksin.

Askıda solgun ve kolalı bulduklarında seni
Yeni sezon başlamış diyecekler
Şimdi yas moda.









Ülke

Ege’den kalkan bir türkü
Dersim’e dek söyletirdi ağzını
Bir ırmak ıssızda yitirir kolunu
Her sokağın aklından bir çocuk doğardı
Aşk yanlış rahleye açılıp da unutulmazdı

Solundaki dalgadan sağındaki dağdan ürküyorsun
Ormansızın tekisin köklerin faylarına dolaşık
Kurşun kalemtıraşında erkekliğinin kadınların açılıyor
Korkuya kaptırdığın sokakların uyuşmuş
Kelimeye saadet getiremiyorsun

Üç denizi boz ovaya susturarak gidiyorsun
Tam ortanda köz doğuyor susunca
Hangi acının cerrahı olsan
Tarihin karnında gazlı bez unutuyorsun

Giderken haksız ölümler geçiyorsun
Evlatlar komalar mezarlar geçiyorsun
Tutmamaya ellerin var ey ülke
Giderek aklını giderek türkünü biçiyorsun

Boşluğuna tünemiş bir şey var
Birikmemişsin bir yere anlayamıyorsun
Uykunda çok fazla dönüyorsun

SERAP ERDOĞAN


SERAP ERDOĞAN: Ankara’da doğdu. İlköğrenimini Yozgat ve İzmir’de, orta öğrenimini İzmir Namık Kemal Lisesi’nde tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi Edebiyat fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. Metin yazarlığı, seslendirme ve spikerlik yaptı. Çeşitli radyolarda şiir başta olmak üzere sanat içerikli birçok radyo programını hazırladı ve sundu. Ankara’da öğretmenlik yapıyor ve şiir çalışmalarını burada sürdürüyor. Şiirleri, öyküleri ve yazıları Varlık, Dize, Yasak Meyve, E, Kül, Düşlem, Mozaik, Uç, Edebiyat Ve Eleştiri, Kavram Karmaşa, Poetik’us, İnsan, Bahçe, Şiir Odası, Düşeyaza Edebiyat, Vesvese, Hayal, Ünlem, Hayvan, Taflan, Sonra Edebiyat, Mühür, Akatalpa, Sincan İstasyonu, Kül Öykü Gazetesi, Deliler Teknesi, Akköy, Adalya, Eliz Edebiyat, Ihlamur, İzdiham, Caz Kedisi dergilerinde yayınlandı.


No comments :

Post a Comment