Saturday, September 1, 2018

NISA LEYLA



NISA LEYLA

MOSES

I couldn't tell anyone else:

my darling is an eagle, who believes
his heart is a seagull, sometimes is a lover
sometimes not. when I die, the azrael
will know,  on my grave
everyone will see an eagle and  a seagull
Oh, my darling, still only,
will only be visible to me

I couldn't say my darling.
he is sometimes the sky,  sometimes not
those who try to get rid of it on me
I fed stubbornly,
my darling is an eagle. who believes
his heart is a seagull. one day, of course.
he's gonna teach me to fly.

I'll give my soul to him
not to azrael. Oh, my God. that is
a revolution too, darling is
gonna bury me inside himself.

I couldn't tell anyone else:

TRANSLATED BY: HATICE SÖNMEZ


IN TURKISH

moses

kimseye diyemedim:

sevgilim kartal. kim inanır
kalbi martı. bazen sevgili
bazen değil. ölürken azrail
bilecek, herkes mezarımda
bir kartal bir de martı görecek
ah sevgilim yine de bir tek
bir tek bana görünecek

sevgilim diyemedim
bazen gök bazen değil
üstümden kaldırmaya çalışanlara
inat besledim besledim
sevgilim kartal. kim inanır
kalbi martı. elbet bir gün
bana da uçmayı öğretecek

ruhumu ona vereceğim
azrail’e değil. tanrım bu da
bir devrim işte, sevgilim
beni kendine gömecek

kimseye diyemedim:
Nisa Leyla





THE WORDS ARE THE PRETEXT OF LIFE

edgar allen poe called out : love !
my raven life shouted : never ! never ! never !

we are exchanging very obscene words with you dear friend of pleasure
epicurus’ true student that is not cared about by the civilization
the out of fashion countesses and knights in our age supplanted our place.
I hide my obscene words; I starch and iron them
for the doomsday, my heart and pocket.

all of a sudden my self-confidence being unable to settle down unravels
my mystic loves of moses, my inspiring feelings for christ,
the most important of all, my glorious lyric captivity.
I can never live without my wings
says my raven life, I can also break the night !
while I was stitching the sexual coldness of peace with needle and thread,
I can rub my dreams with a pair of love.

I have an interest in the pain with an established personality
in the boastful night,
the exploration of a new era from its eyes:
resistance against my committing suicide and cruel ones of life !
resistance against pharaohs and many zeus !
resistance to the nylon prophets !
get an eiffel from everyone if you can
it is up to me to bleed time
it is up to me to be fooled by love…

beauty got jammed between the letters beaten by compassion.
“ah !” grumbles, “alack !” heaves a sigh
the business of “good” is all serene: in the tummy of the philosophers
it reigns for centuries.
Life : full of pages about hitler !
I throw words on and on for the sake of peace
it is not a bomb, and that’s why they don’t explode, they shake hands,
it is poetry right, they kiss, they kiss one another
you’d better to keep my inner world from words !

I live in the 21st century.
I would be losing the game if I step on the 22nd century’s line,
I would be out of the game like a kid.
a chocolate makes me intoxicated all the time,
a multiple grief harbors a non-existent tomorrow.
as radiating the friendship fed by the window of god
seems up to sorrow;
poetry goes to you, and the pretext is for me. you fell down at the heart of my world
siren calls, my bleeding ambulance is always on its way.
my silly and nonsense lover handed down from my childhood,
a memory saving me from the dark period…

TRANSLATED BY MESUT SENOL



IN TURKISH

sözcükler bahanesi hayatın

edgar allen poe bağırdı : aşk!
kuzgun hayatım bağırdı : asla! asla! asla!


çok ayıp laflar konuşuyoruz seninle, hazzın sevgili dostu
epiküros’un gerçek tilmizi uygarlığın umursamadığı.
çağımızın modası geçmiş, kontes ve şövalyeler yerimizi kapmış.
saklıyorum ayıp sözcüklerimi; kolalayıp ütülüyorum
kıyamete, kalbime, cebime.

bir anda sökülüyor, dikiş tutmayan özgüvenim
gizemci musa sevdalarım, esinci isa duygularım,
en önemlisi, görkemli lirik tutsaklığım.
kanatlarım olmadan asla asla asla yaşamam
diyor kuzgun hayatım, ben de geceyi kırarım !
iğneyle iplik, barışın cinsel soğukluğunu dikerken,
şlerimi bir çift aşkla ovalarım.

benim bir çıkarım var kişiliği oturmuş acıdan
kendini beğenmiş geceden,
yeni bir çağın keşfi gözlerinden:
intiharıma ve hayatın nemrutlarına direnç !
firavunlara ve zeuslara direnç !
naylon peygamberlere direnç !
herkesin içinde bir eyfel, çıkarabilirsen çıkar
zamanı kanatmak bana kalıyor
bana kalıyor sevgiye aldanmak…

güzellik, şefkatin dövülen harflerinde sıkışş.
‘’ah !’’ homurdanıyor, ‘’vah !’’  iç çekiyor
‘’iyi’’nin işleri tıkırında: filozofların karnında
yüzyıllardır saltanatını sürdürüyor.
hayat : sayfalar dolusu hitler !
sözcükler fırlatıyorum durmadan barış adına
bomba değil ki patlamıyor elleşiyor,
şiir değil mi ah öpüyor öpüşüyor
iyisi mi, içimi sözcüklerden uzak tutunuz !

duruyorum 21.yüzyılda.
22. yüzyılın çizgisine basarsam yanarım,
bir çocuk gibi oyundan çıkarım.
bir çukulata durmadan beni sarhoş ediyor,
çoğul bir hüzün, hiç yarın’a bandırıyor.
tanrının penceresinde beslenen dostluğu ışımak
kedere kalırken;
şiir sana, bahane sana. dünyamın ortasına düştün
sirenler çalıyor, kanayan ambulansım hep yolda.
saçma ve sapan’sın sevgilim çocukluğumdan kalma,
karanlık çağdan beni kurtaran bir hatıra…






HUNGER

the river you let flow would not cure my soul
the mountains you let go promise infinity
i have nothing to say against your trees offering candy apple
yet the void inside me cannot be filled
the grief tunnel.

your boulevards are not collapsing, the rise of the sounds
like a wall and your hope
like a candle without wick
i am where it melts

the life you wove from words
and god you distilled from honey
would not be a remedy for me

the children of my deserted street
die of hunger

 TRANSLATED BY MESUT ŞENOL


IN TURKISH

açlık

derman olmayacak kalbime akıttığın nehir
saldığın dağlar sonsuzluk vaat eden
elma şekeri sunan ağaçlarına da sözüm yok
lakin dolmuyor içimdeki boşluk
hüzün tüneli.

bulvarların dimdik ayakta oluşu seslerin
duvar gibi yükselişi ve umudun
ipsiz bir mum gibi
eriyip gittiği yerdeyim

derman olmayacak bana sözcüklerden
ördüğün hayat
ve baldan damlattığın tanrı

açlıktan kırılıyor
ıssız sokağımın çocukları


NISA LEYLA

NISA LEYLA: She was born in Iskenderun, Hatay in 1972. After completing primary and secondary education in Iskenderun, she graduated from Çukurova University, Faculty of Economics and Administrative Sciences in Adana. Later, she held management positions for five years, and served as an English teacher for three years. In her poetry, she focuses on social issues, inspired by real life. She also writes love poems, socialist and lyric lines. Her poems appear in all major magazines in Turkey such as Varlık, Yasak Meyve, Sincan İstasyonu, Şiirden, Şiiri Özlüyorum, Mühür, Papirüs, Deliler Teknesi, Ihlamur, Kuşak Edebiyat, Kurşun Kalem, Kurgan Edebiyat, Hürriyet Gösteri, Şiir, Yeni Adana, Yaşam Sanat, Patika, Yeni Dönem, Tay, Afrodisyas Sanat, Temrin, Ring Edebiyat, Ekin Sanat, Şiir Saati and more of the same.  Her poems were published in the prestigious literary magazines of Turkey and several countries. She also writes short stories and fairy tales for children. In 1991, she has been selected as the third best poet in the Poetry Contest held by Yeni Adana newspaper. One year later, in the poetry contest of İskenderun Fest she has been the best poet of the year. Lastly she won the award of Mevlüt Kaplan Literature Contest 2015. She is also a member of Writers Union of Turkey, member of the Turkish the Literature Associations, the Council of European Writers, the Pen Writers Association. Her books: Dar paçalı dizeler (Verses with Narrow Flares) (Yazılı Kâğıt Publishing, 2014, Ankara), Yokoluş Bir Sözcükse (If Disappearance Amounts to a Word, Yasak Meyve Publishing, 2015, İstanbul), Sihirli Değnek (Magic Wand) (for children, Mühür Publishing, 2015, İstanbul)

No comments :

Post a Comment