SERAP ERDOĞAN
Kenar
Mahalle Baskisi
Bu yüzümün kenarda duruşu
Bütün ırkları kırpıp ben etmiş
zalim
Bu kapının açılmaktan hiç
edilmişi
Yaralar çağına değememişi
Uzunca ovduğum bu yenisi al
Son baskıya yetişememişi
kendimin
Bu çadırını kendi örmüş allığı
tenimin
İncelmekten kopmaktan anlamamış
bildiğin
Sonrasız sanmışın birisi bu da
Durmadan ellemiş çocukluğunu
Uzadıkça kırılmış ikliminin
bilgisi
Yeni taşınmış mahalleye
Üç sayfa sokak görmüş gözleri
Yancı, kaba, ötekidir beriki
Keten mavisine beyazını
göstermiş
Aklından emdiğini bileğine
sağdırmış
On devlet maaşını işportaya
gördürmüş
Ne çok sürmüş matbaaya direnci.
Götürün sonuncuyu, kalbi gezmiş
içerde
İlk baskımı ısmarlamış hergele
Aklımdan çocuk yapacağım, zehir
de
Okumayacak sonunda onu da kimse.
Tezgâhtar
Şimdi sen martısız şakağında bir
şehrin
Patlayacak uyku gibisin çok
erken
Şimdi sen kasalarında kart okuru
mağazaların
Ömrünü katlayıp raflara uykunu
raflara
Serdiğin uzaklık aklında
buruşarak
Aşkını askıdan düşüreceksin
Yakanda adın gibi bir çorak yazı
Yalnız kapıda öten mavi boyalı
kuşla
Gidenlerin üst üste kaç mevsimi
giydiklerini
Caddenin kaç yaradan yapıldığını
bilmeyeceksin
Geçirgen bir kımıltıya
sarılısın, keten dokumalarda defo
Seni kasadan hasarsız
geçirmeyecekler
Yokuşunu tamir ederek
Etiketinde kanamış harfleriyle
sırtının
Depodan eski bedenini
getireceksin.
Askıda solgun ve kolalı
bulduklarında seni
Yeni sezon başlamış diyecekler
Şimdi yas moda.
Ülke
Ege’den kalkan bir türkü
Dersim’e dek söyletirdi ağzını
Bir ırmak ıssızda yitirir kolunu
Her sokağın aklından bir çocuk
doğardı
Aşk yanlış rahleye açılıp da
unutulmazdı
Solundaki dalgadan sağındaki
dağdan ürküyorsun
Ormansızın tekisin köklerin
faylarına dolaşık
Kurşun kalemtıraşında
erkekliğinin kadınların açılıyor
Korkuya kaptırdığın sokakların
uyuşmuş
Kelimeye saadet getiremiyorsun
Üç denizi boz ovaya susturarak
gidiyorsun
Tam ortanda köz doğuyor susunca
Hangi acının cerrahı olsan
Tarihin karnında gazlı bez
unutuyorsun
Giderken haksız ölümler
geçiyorsun
Evlatlar komalar mezarlar
geçiyorsun
Tutmamaya ellerin var ey ülke
Giderek aklını giderek türkünü
biçiyorsun
Boşluğuna tünemiş bir şey var
Birikmemişsin bir yere
anlayamıyorsun
Uykunda çok fazla dönüyorsun
SERAP
ERDOĞAN
SERAP ERDOĞAN: Ankara’da doğdu. İlköğrenimini Yozgat ve İzmir’de,
orta öğrenimini İzmir Namık Kemal Lisesi’nde tamamladıktan sonra Anadolu
Üniversitesi Edebiyat fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. Metin
yazarlığı, seslendirme ve spikerlik yaptı. Çeşitli radyolarda şiir başta olmak
üzere sanat içerikli birçok radyo programını hazırladı ve sundu. Ankara’da
öğretmenlik yapıyor ve şiir çalışmalarını burada sürdürüyor. Şiirleri, öyküleri
ve yazıları Varlık, Dize, Yasak Meyve, E, Kül, Düşlem, Mozaik, Uç, Edebiyat Ve
Eleştiri, Kavram Karmaşa, Poetik’us, İnsan, Bahçe, Şiir Odası, Düşeyaza
Edebiyat, Vesvese, Hayal, Ünlem, Hayvan, Taflan, Sonra Edebiyat, Mühür,
Akatalpa, Sincan İstasyonu, Kül Öykü Gazetesi, Deliler Teknesi, Akköy, Adalya, Eliz
Edebiyat, Ihlamur, İzdiham, Caz Kedisi dergilerinde yayınlandı.
No comments :
Post a Comment